El, Ayak ve Ağız Hastalığı Aile İçinde Yayılabilir!

El, Ayak ve Ağız Hastalığı Aile İçinde Yayılabilir!
El, ayak ve ağız hastalıklarının aile içinde hızla yayılabileceğine dikkat çeken uzmanlar, ebeveynlere uyarılarda bulundu.
El, ayak ve ağız hastalığı, çocukların ellerinde ve ayaklarında kabarcık benzeri döküntülerle kendini belli eden ve ağız içinde ağrılı yaralara neden olan bulaşıcı bir enfeksiyon olarak tanımlanıyor. Viral bir enfeksiyon olan hastalık, çoğunlukla bebekleri ve 5 yaşından küçük çocukları daha çok etkiliyor, genellikle 7- 10 gün içinde kendiliğinden iyileşiyor. Coxsackievirus ve enterovirus ailelerine ait virüslerin neden olduğu hastalık kirli havuzlardan bulaşabildiği gibi öpüşmek, sarılmak ve ortak eşya kullanımı yollarıyla da çok hızlı yayılabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Samet Özer, çocuklar arasında bu sıralar hızla yayılan el, ayak ve ağız hastalığı hakkında bilgi verdi.
Kabarcık benzeri döküntüler görülüyor
Hastalık sonucunda ellerde ve ayaklarda oluşan kabarcık benzeri döküntüler ile ağız içinde gelişen ağrılı yaralar nedeniyle ‘el, ayak ve ağız’ ismi kullanılmaktadır. Aslında döküntüler göğüs, sırt, kollar, bacaklar, genital organlar ve kalçalar dahil olmak üzere vücudunun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilmektedir.
Çocuklar birbirine bulaştırıyor
Bebekler ve 5 yaşından küçük çocukların el, ayak ve ağız hastalığına yakalanma olasılığı yüksektir. Kreş ve okullarda çocuklar arasında hızla yayılma eğilimi bulunmaktadır. Yine de, daha büyük çocuklar ve hatta yetişkinlerde bile bu hastalık görülmektedir. Hastalığa birkaç virüs neden olabileceğinden, bu hastalığa birden fazla kez yakalanmak mümkündür.
Belirtiler iki aşamada ortaya çıkıyor
El, ayak ve ağız hastalığı belirtileri genellikle iki aşamada ortaya çıkmaktadır. Hastalık başladığında, çocuklarda grip benzeri belirtiler görülebilmektedir.
- Hafif ateş.
- Boğaz ağrısı.
- Burun akması.
- Karın ağrısı.
- İştahsızlık.
Birkaç gün sonra şu belirtiler görülüyor
- Avuç içlerinde, ayak tabanında, dirseklerde ve dizlerinde, cinsel organda veya kalçalarda kaşıntılı döküntü.
- Ağız içinde ve çevresinde, dil de dahil olmak üzere herhangi bir yerde gelişebilen ağrılı ağız içi yaralar. Yaralar genellikle parlak pembe noktalar veya sonunda kabarcıklara dönüşen küçük şişlikler şeklinde başlar.
- Boyunlarındaki lenf bezleri şişer.
Bulaşma evresi döküntülerden önce
El, ayak ve ağız hastalığının belirtileri genellikle 7-10 gün içinde geçecektir. Ancak 2 yaşından küçük çocukların virüsten daha fazla etkilenecektir. El, ayak ve ağız hastalığı bulaşıcıdır. Hastalığın en bulaşıcı evresi genellikle döküntüler ortaya çıkmadan öncedir. Kabarcıklar genellikle yaklaşık 10 gün içinde kurur. Kabarcıklar kuruduktan sonra çocuğun hastalığı başkalarına bulaştırma olasılığı daha düşüktür. Ancak, döküntü geçtikten sonra virüs dışkıda haftalarca yaşayabilmektedir.
Hastalık hangi yollarla bulaşıyor?
Bu hastalık şu yollarla yayılabilmektedir;
- Enfekte bir kişinin hapşırması veya öksürmesiyle havaya yayılan damlacıklar yoluyla.
- Enfekte bir kişinin tükürüğü veya dışkısıyla temas edip daha sonra ağzınıza, gözlerinize veya burnunuza dokunarak.
- Enfekte bir kişinin vücudundan çıkan damlacıklarla doğrudan temas.
- Virüs taşıyan birini öpmek veya sarılmak.
- Kişisel eşyaları paylaşmak.
Bazen bu sorunlar da görülebiliyor
Çok nadir olsa da el, ayak ve ağız hastalığı bazen şu sorunlara neden olabilmektedir;
Dehidratasyon: Ağız yaraları içmeyi ve yemeyi acı verici hale getirebilmektedir. Dehidratasyonu önlemek için yeterli sıvı içmek önemlidir.
Tırnak kaybı: Bazı insanlar virüse yakalandıktan sonra birkaç tırnak veya ayak tırnağını kaybetse de tırnaklar tekrar uzamaktadır.
Viral menenjit ve ensefalit: El, ayak ve ağız hastalığı olan çok az sayıda kişide menenjit ve ensefalit gelişebilmektedir. Bu nadir durum beyinde (ensefalit) ve beyin ve omurilik zarında (menenjit) tehlikeli şişmeye neden olabilmektedir.
El ayak ağız hastalığı ile ilgili belirtilerin görülmesi durumunda vakit kaybedilmeden uzman doktora başvurulması önem taşımaktadır. Doktor hastalığın şiddetine göre uygun bir tedavi planı belirleyecektir. Ayrıca çevredeki kişilere bulaşmaması açısından da önlem alınmalıdır.